kendime notlar #1 /aka "dokuz"

29.1.10 19:00 dada. cosmo? naut.

bıçagın altından kaçmaya çalışan sogan aglamaya başladı. sorun bıçakta degildi. aynı gün; fakir bir çocuk teniste duvarı yendi. sorun asla "toplarda" degildi.

başlıkları hayatının merkezine koy, çünkü hayatının kalanını geçirecegin dairenin çizgilerini o başlıklar çizecek. hayatın mukavemeti giderek artıyor. ergen hamileliginin yaşı dokuza kadar düştü, ama kafandaki fetus karnındakinden çok daha hızlı büyüyecek. üç saatten fazla torbada kalmaması gereken ölü bir porsuk gibi içini dolduracaklar. volkswagen'in sponsorlugunda bugünlere gelebilen hippileri takip edemeyeceksin; çünkü bugün seviştiklerinle yarın savaşıyor olacaksın. çiçek çocukları troleybüsler yapmak için kesecekler ve nükleer reaktörlerin varlıgını yazları ailenle şehir dışına çıkarken göreceksin.

hızlı davranman gerekiyor; çünkü polis olmak isteyen bir başka çocuk her an koluna girebilir. oysa belki onlar kadar bile olamayacaksın; cinayet, tecavüz ve evi yıkılan çiftçi amcayı hep cam bir panelin arkasından göreceksin. yuri gagarin 1961'de tanrı'yı göremedi, ama senin sıgınacak başka bir kimsen yok. o yüzden bir din uydurman faydalı olabilir. çarpık hayatın ve cebrailin dölünün bir piçi olarak yaşamak iki bin sene önce sabah bedava çay kazandırıyordu; aynı numara bugün de elbet işe yarayabilir.

hayatında bir şeyi çok net okuman gerekiyor; insanlar ölü kedilere duydukları şefkati yaşayanlarına duymuyorlar. bu yüzden en kısa zamanda ölmeye bak. yalnız oldugunu hissediyorsan otobanları incelemeni öneririm. talih kuşu asfaltta her gün senin gibi binlercesini vuruyor çünkü.

ve tüm bunlar olurken
lütfen kafanı dogur.
çünkü bunların olup bittigi her saniye, arkadaşım;
sen biraz daha ölüyorsun.


dogukan/franz '10.